paçalarımdan zeka akmasa da benim de yaşadıklarımdan öğrendiğim şeyler var allama bin şükür.
* uzun süre iyileşmiyor, ne kadar ilaç alıp uyuyursanız uyuyun hala sümüklü ve de acıklı geziyor, loser stayla ağlaşıp duruyorsanız yapılacak en iyi şey sikerim hastalığı demektir. artık bira, şarap ve de hatta terli terli su içmek, baldırı çıplak gezilebilecek durumlarda baldırı çıplak gezmek, ilaçları çekmeceye geri tıkıvermek falan serbest.
* kedinin çorba bardağına kafasını sokmaya kalkması ona da çorba vermeniz gerektiği anlamına gelmez.
* her kereviz sapı gerektiğinde kereviz almak yerine sapları poşetleyip buzluğa atmak mantıklıdır.
* dolabınız ıvır zıvırı donduruyorsa, buzdolabındaki kola biradan daha çabuk donar.
* ortalığı süpürmek temizlik yapmak değildir, kendiniz kandırmayın. kendinizi kabullenin.
* bir insanı sevmediyseniz sevmediniz, bir şans daha vereyim, amanın yakından tanıyayım belki bal gibin şeker gibin bir insandır demenin manası yok. bir insan eksik sevin, artakalanı elinizdeki sevdiklerinize paylaştırın. paylaştıkça artan tat.
* bir tabak sağlam yemekle bir paket cipsin kalorisinin aynı olması sizi yanıltmasın, mal olmayın ya da boş verin olun gitsin, enjoy it as long as you can ciğerim.
* yine kilo veririm/kilo alırım sakladığımız giysileri dolabımızda saklamamalıyız bir de. sandık içi olsun, baza altı olsun, dolap üstü olsun, buralar da güzel yerler.
* bozuk para biriktirmek iyidir, candır, kumbara da güzel bişidir.
şimdilik bu kadar, görünen o ki pek fazla bir şey de öğrenmemişim.
Cumartesi, Ekim 29, 2011
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Kağıt tabak,kağıt bardak tamam da;kağıt çarşaf,kağıt yerler,kağıt giysiler..... olsa kullansak atsak.Olmazsa gemi yapsak...
harika olur ama nasıl bi kafa varsa o durumda da ağaç la bunlar, ağaç der kötü hissederim. en iyisi kısa programda yıkayalım;)
Yorum Gönder